Tabloid

  • 15 Ocak 2014 / 19.00
  • 19 Ocak 2014 / 14.00

Yönetmen: Errol Morris
ABD, 88’, 2011, renkli
İngilizce; Türkçe altyazıyla
 

Oscar ödüllü Errol Morris’in  filmi Tabloid, eski “güzellik kraliçesi” Joyce McKinney’nin kurgudan daha tuhaf maceralarını izliyor; hayallerinin erkeğine duyduğu sarsılmaz bağlılık nedeniyle McKinney dünyanın öbür ucuna gidiyor ve kendini İngiliz tabloid gazetelerinin ön sayfalarında buluyor. Joyce’un aşk ve kişisel intikam arayışı, Morris’in anlatımıyla onu silah zoruyla adam kaçırma, kelepçeli Mormonlar, acayip suç ortakları, esir modeller, sihirli iç çamaşırları ve ilahi birlikteliklerden oluşan gerçeküstü bir dünyaya sokuyor. Tümüyle çılgın bir ilişki bu. Kısmen aşk hikayesi, kısmen film noir, kısmen entellektüel bir B filmi ve çılgın bir peri masal olan Tabloid, eksantrik ve son derece karmaşık karakterlerin derin portrelerini çekerek belgesel türünü yerle bir etmeyi sürdüren bir yönetmenin, kamusal ve kişisel histeri hakkındaki taşkın düşüncelerinden oluşuyor. Morris filmde yine insanı hayrete düşüren bir portre ortaya koyuyor – romantik saplantıları ve yanılsamaları nedeniyle skandallarıyla gazetelere düşen ve kendini hayal bile edilemeyecek bir hayatın içinde bulan, inanılmaz kararlı bir kadını anlatıyor bu kez. Britney ve 24 saatlik haber döngüsünden çok önce ortaya çıkan Joyce McKinney, cinsel boyuneğmezlikle suçlanan, erkekleri tuzağına düşüren bir femme fatale olarak hüküm sürüyordu. Tabloid’le geri dönüyor ve Morris bugüne kadarki en iyi “yasak zevk” filmini yapıyor.

Gerçekleri Konuşalım<br/>Belgeseller

GerçekHayatta

Gerçekleri Konuşalım<br/>Belgeseller

Yaşadığım Ev

Gerçekleri Konuşalım<br/>Belgeseller

Kulak Ver

Gerçekleri Konuşalım<br/>Belgeseller

Kız Manken

Gerçekleri Konuşalım<br/>Belgeseller

Tabloid

Gerçekleri Konuşalım<br/>Belgeseller

Koşucular Kasabası

Tabloid

Kadınlar tenisinin çehresini değiştiren kız kardeşler

Kadınlar tenisinin çehresini değiştiren kız kardeşler

Pera Film Altın Madalya: Sporda Kadın programı kapsamında 5Harfliler ile bir yazı dizisi sunuyor. Kendilerini; “kadın gündeminin peşinde, bağımsız bir internet sitesi” diye tanımlayan 5Harfliler bizim için hazırladıkları ikinci yazılarında Venus ve Serena belgeselini ele alıyor. Serinin bu ikinci yazısı Bawer Çakır’ın kaleminden!

Jean-Michel Basquiat Bana Bak!

Jean-Michel Basquiat Bana Bak!

New York sokaklarında hicivli graffitilerinin belirlemeye başladığı 1977’den 1988’deki zamansız ölümüne kadar Jean-Michel Basquiat neo-ekspresyonizm çizgisinde son derece etkili yapıtlar üretti. Bütün çalışmalarında olduğu gibi, şematik fırça darbeleriyle yapılmış bu kara maske de sanat, edebiyat, popüler kültür ve Karayip geleneğine birçok gönderme barındırıyor.

Kuyunun Yanında

Kuyunun Yanında

Tadeusz Ajdukiewicz Doğu’yu, 1877’de, Władysław Branicki’yle birlikte çıktığı Suriye, Mısır, Türkiye ve Kırım turunda keşfetti. Bu deneyim onda derin bir etki yarattı, yaşamının sonuna kadar da Doğulu temaları kullanmayı sürdürdü.