Hayatta Olmaz!
Metafizik ve Sinema

2 Nisan - 11 Mayıs 2016

Pera Film’in Hayatta Olmaz: Metafizik ve Sinema programı, Pera Müzesi’ndeki Giorgio de Chirico: Dünyanın Gizemi sergisi bağlamında sinemaseverlerle buluşuyor ve sinema ile felsefi olanın arasındaki ilişkiyi, varoluşun ve onu kapsayan dünyanın temel doğasını inceliyor. Seçilen filmler düşlerin, bilincin, varoluşçuluğun, özgür iradenin, başkalarıyla ilişkilerimizin doğasını ve genelde yaşamın anlamını ele alan alışılmadık hikayeleri bir araya getiriyor. Program yakın zamana ait bağımsız yapımları sunmanın yanı sıra Richard Linklater’ın felsefi olana yönelik idealist bir arayışa kucak açan 2001 yapımı Waking Life (Hayata Uyanmak) adlı filmini de içeriyor. Ünlü oyuncu Ryan Gosling’in ilk yönetmenlik denemesi Lost River (Kayıp Nehir) ABD’deki konut piyasasının çöküşüyle ilgili gerçeküstü bir masal. Adı genellikle Ingmar Bergman’la birlikte anılan usta yönetmen Roy Andersson’un filmi A Pigeon Sat on a Branch Reflecting on Existence (İnsanları Seyreden Güvercin) ise geçmiş, bugün ve geleceğin kaotik dünyasına bir içgörü sunuyor. Öte yandan The One I Love (Tek Aşkım) filmi Roger Ebert’in ifadesiyle hem aşk, hem gizem, hem de dram filmi, içinde aslında yalnızca iki karakter var, bunlar da insanlara ancak kabaca benzeyen birer eskiz ve iki başrol oyuncusu tarafından hüzün ve mizahla canlandırılıyorlar. Neden Tarkovsky Olamıyorum? trajikomik koşullar altında düşleri ve gerçekler arasında kalmış bir baş karakterin hikayesi. Alacakaranlık Kuşağı’ndan esinlenen Coherence (Paralel Evren) senaryosu olmayan, doğaçlamaya dayanan, düşük bütçeli ve ilginç bir bilimkurgu filmi. Norveç yapımı Blind (Körlük) gerçeküstü bir atmosferde geçiyor, az diyalog ve mizah içeren, yalnızca görmek ve körlük değil, aynı zamanda yalnızlık ve yazmak üzerine bir film. Bir kurt adamın yetişkinliğe adım atmasının hikayesi olan When Animals Dream (Hayvanlar Düşü) adlı film, cinsel uyanışıyla birlikte içinde daha hayvansı bir şeyler canlanan bir kızın karanlık aile sırrını konu alıyor. Sarsıcı ve sınırları zorlayan bir film olan Upstream Color (Gizli Kimya) ulaşabileceğimiz noktanın hemen ötesinde yer alan hakikatlerin peşine düşmüş, sanrılı bir sinema deneyimi sunuyor. Görsel sanatçı Shezad Dawood’un filmi Piercing Brightness (Delici Parlaklık) popüler bilimkurgu diliyle deneysel sinema öğelerinin dinamik bir karışımını kullanıyor. Sanatçı Marcos Lutyens’in kısa filmi Time Lapsus (Zaman Sıçraması) ise ayna yansıması efektinden yola çıkarak zengin bir ev partisini anlatıyor. Kurmaca filmlere eşlik eden Lightning (Şimşek) adlı belgesel, dünyanın çeşitli köşelerinde dört mevsim boyunca düşen yıldırımların doğasını araştırıyor.

Kuramsal fizikçi Carlo Rovelli’nin de zarif bir biçimde belirttiği gibi, kendimizle ilgili olarak çoğu zaman kafamızı karıştıran bir konu var: “Eğer davranışlarımız, önceden belirlenmiş doğa kanunlarına uymaktan başka bir şey yapmıyorsa, özgürce karar verebiliyor olmamız ne anlama geliyor? Dünyada olup bitenlerin işleyişindeki kuvvetle bizim özgürlük duygumuz arasında belki de bir çelişki yok mu?” Hayatta Olmaz: Metafizik ve Sinema bu sorulara, görsel açıdan çarpıcı hikayelerden kurulmuş geniş bir yelpazeyle yanıt arıyor.

2 Nisan

19.00 Kayıp Nehir

3 Nisan

14.00 Tek Aşkım

16.00 Körlük

18.00 İnsanları Seyreden Güvercin

6 Nisan

19.00 Tek Aşkım

20 Nisan

16.30 Şimşek 1. Bölüm

19.00 Şimşek 2. Bölüm

21 Nisan

19.00 Paralel Evren

22 Nisan

19.00 Gizli Kimya

21.00 Delici Parlaklık

Zaman Sıçraması

23 Nisan

18.00 Hayata Uyanmak

27 Nisan

17.00 Hayvan Düşü

19.00 İnsanları Seyreden Güvercin

29 Nisan

16.30 Şimşek 1. Bölüm

19.00 Şimşek 2. Bölüm

21.00 Neden Tarkovski Olamıyorum?

30 Nisan

17.00 Gizli Kimya

19.00 Delici Parlaklık

Zaman Sıçraması

4 Mayıs

19.00 Kayıp Nehir

7 Mayıs

19.00 Körlük

8 Mayıs

14.00 Neden Tarkovski Olamıyorum?

16.00 Hayvan Düşü

18.00 Paralel Evren

11 Mayıs

19.00 Hayata Uyanmak

Kayıp Nehir

Kayıp Nehir

Tek Aşkım

Tek Aşkım

İnsanları Seyreden Güvercin

İnsanları Seyreden Güvercin

Paralel Evren

Paralel Evren

Gizli Kimya

Gizli Kimya

Hayata Uyanmak

Hayata Uyanmak

Neden Tarkovski Olamıyorum?

Neden Tarkovski Olamıyorum?

Körlük

Körlük

Hayvan Düşü

Hayvan Düşü

Delici Parlaklık

Delici Parlaklık

Zaman Sıçraması

Zaman Sıçraması

Şimşek 1. Bölüm

Şimşek 1. Bölüm

Şimşek 2. Bölüm

Şimşek 2. Bölüm

Giorgio de Chirico Üzerine

Giorgio de Chirico Üzerine

Pera Müzesi, İtalyan Konsolosluğu ve İstanbul İtalyan Kültür Merkezi işbirliğiyle Giorgio de Chirico: Dünyanın Gizemi sergisi kapsamında bir konuşma serisi düzenliyor.

"De Chirico'nun Perspektifi" <br/>Ali Artun

"De Chirico'nun Perspektifi"
Ali Artun

Giorgio de Chirico efsanesinin kaynağı onun "metafizik resimleri"dir. Bu resimler, ilkin 1909 yılında, bir öğleden sonra Floransa'daki Santa Croce Meydanı'ında otururken sanatçının içine doğmuştur.

Giorgio de Chirico <br/>Fabio Benzi

Giorgio de Chirico
Fabio Benzi

Giorgio de Chirico: Dünyanın Gizemi sergisi kapsamında küratör Fabio Benzi ile gerçekleşecek söyleşi, 20. yüzyılın en sıra dışı isimlerinden biri ve metafizik sanatın kurucularından Giorgio de Chirico'yu ele alıyor.

Giorgio de Chirico

Pera Müzesi, metafizik sanatın kurucusu, 20. yüzyılın en sıra dışı sanatçılarından birini, Giorgio de Chirico’yu ilk kez Türk sanatseverlerle buluşturdu.

Giorgio de Chirico

Giorgio de Chirico

Giorgio de Chirico

De Chirico, Mart 1910’da, annesi ve erkek kardeşiyle birlikte Floransa’ya taşındı. De Chirico, ilk metafizik resmini yaptı: Santa Croce Meydanı’ndan esinlediği Bir Güz Öğleden Sonrasının Muamması’nı. 

Deli Kralın Huzuruna Kabul

Deli Kralın Huzuruna Kabul

Sanatçı Benoît Hamet, bu yıl 10. yaşını kutlayan Pera Müzesi’nin koleksiyonlarından öne çıkan eserleri yeniden yorumluyor. Hamet, hem gerçek hem kurgusal “tarihi” olaylara mizahi bir bakış sunuyor. Sanatçının, Osmanlı’nın İngiltere’ye gönderdiği ilk elçi Yusuf Agah Efendi yorumlarını, her ay Pera Müzesi Blog’undan takip edebilirsiniz.

Bruce Nauman Bana Bak!

Bruce Nauman Bana Bak!

Bruce Nauman’ın bu videoları doğrudan doğruya izleyiciyi muhatap alıyor. Ekranda beliren oyuncuların farklı şekillerde söyledikleri cümleler cevaplanması imkânsız varoluşsal sorulara dönüştükçe dinleyici kendini sorguda hissetmeye başlar.