İyi ki Doğdun, Marsha!

  • 26 Haziran 2019 / 19.00
  • 29 Haziran 2019 / 16.00

Yönetmenler: Tourmaline, Sasha Wortzel
Oyuncular: Mya Taylor, Eve Lindley, Silas Howard, Grace Dunham
ABD, 2017, 14', HDD, renkli
İngilizce; Türkçe altyazılı

İyi ki Doğdun, Marsha! filmi, siyah trans aktivist ve sanatçı Marsha “Pay it No Mind” Johnson'ı ve onun 1969’da Stonewall Inn'de eşcinsel özgürlük hareketi için dönüm noktası niteliğindeki polis karşıtı ayaklanmaları başlatmadaki rolünü konu alıyor. Film, siyah trans kadınların endemik bir şekilde politik direnişin kapsamından çıkarılmasına karşı koymak adına, bulunan arşiv görüntüleri kullanılarak kurgulanan sahneleri birleştiriyor.

Filmin başrolünde yer alan Bağımsız Ruh Ödüllü Mya Taylor (Tangerine, 2015) Johnson karakterine hayat verirken, görüntü yönetmenliğini yılki Venedik Bienali’nden Altın Aslan sanatçı ödülüyle dönen Arthur Jafa, müziklerini ise Geo Wyeth üstleniyor. Film, Türkiye’de ilk kez Pera Film’de gösterilecek.

Bu program kapsamındaki Pera Film gösterim ve etkinlikleri ücretsizdir. Rezervasyon alınmamaktadır. Yasal düzenlemeler uyarınca aksi belirtilmediği sürece tüm film gösterimlerimiz 18+ uygulamasına tabidir.

Aldırış Etme

Benimle Dans Eder Misin?

Aldırış Etme

İyi ki Doğdun, Marsha!

Aldırış Etme

High Fantasy

İyi ki Doğdun, Marsha!

On Dokuzuncu Yüzyılda Gezgin Olmak

On Dokuzuncu Yüzyılda Gezgin Olmak

N’olmuş? işbirliğiyle hazırlanan yazı dizimiz devam ediyor. Kendilerini; “Bilindik N’olmuş? sorusunu her gün yeniden soruyor, karşımıza çıkan sayısız beklenmedik cevabı sizlerle paylaşıyoruz. 

İstanbul-Paris-İstanbul: Mario Prassinos

İstanbul-Paris-İstanbul: Mario Prassinos

Mario Prassinos, İstanbul’da doğdu. Detaya girmek gerekirse, 1916 yılında Rum kökenli sanatçı bir ailenin çocuğu olarak Pera’da dünyaya geldi. Doğduğu ev halen burada ve ayakta...

Gece Yarısı Korku Hikâyeleri: Ay Havuzu <br>  Işın Beril Tetik

Gece Yarısı Korku Hikâyeleri: Ay Havuzu
Işın Beril Tetik

Ela bir yıl önce, yedi dakikalığına ölmüştü. Küçük kardeşinin parktaki kum havuzunun içinde neşeyle oyun oynayışını seyrederken gelmişti ölüm ona. Tüm dünyasını bembeyaz yakıcı bir ışıkla kaplayan ani bir ışıma, bir canavarın kükreyişini andıran zalim bir gümbürtü…