Yönetmen: Samira Makhmalbaf
Oyuncular: Massoumeh Naderi, Zahra Naderi, Azizeh Mohamadi, Ghorban Ali Naderi, Zahra Saghrisaz
İran, Fransa, 1998, 86’, siyah-beyaz
Farsça; Türkçe ve İngilizce altyazılı

İki kız kardeş, işsiz babaları ve kör anneleri tarafından eve kapatılmıştır. Komşuları sosyal hizmetleri arayıp çocukların tutsak olduğunu haber verdiklerinde bir soruşturma başlatılır, dedikodular yayılır ve kızların çektiği eziyet yerel basın tarafından haberleştirilir. Kızlar gerçek dünyaya doğru hem acı hem de tatlı bir yola koyulurken, mahalleli ateşli bir tartışmaya dalar. Yönetmeninin de ifade ettiği gibi, filmin anlatısı belgeselle kurmacayı bir araya getiriyor. Filmin çoğu kahramanı, oyuncularının gerçek hayatlarından esinleniyor.

iyi bir komşu<br>36. İstanbul Film Festivali

Taang

iyi bir komşu<br>36. İstanbul Film Festivali

Vanda’nın Odasında

iyi bir komşu<br>36. İstanbul Film Festivali

Komşu Sesler

iyi bir komşu<br>36. İstanbul Film Festivali

Beyaz Bant

iyi bir komşu<br>36. İstanbul Film Festivali

40 Günlük Sessizlik

iyi bir komşu<br>36. İstanbul Film Festivali

Elma

iyi bir komşu<br>36. İstanbul Film Festivali

Youkali

iyi bir komşu<br>36. İstanbul Film Festivali

Toponimi

iyi bir komşu<br>36. İstanbul Film Festivali

Peki Şimdi? Hatırlat Bana

iyi bir komşu<br>36. İstanbul Film Festivali

Dogville

iyi bir komşu<br>36. İstanbul Film Festivali

iyi bir komşu Kısalar

“Sönüp gitmektense yanıp kül olmak daha iyidir”

“Sönüp gitmektense yanıp kül olmak daha iyidir”

1962’de fluxus hareketinin önde gelen üyelerinden Philip Corner, Piano Activities (Piyano Etkinlikleri) başlıklı bir performans sırasında yaptıklarıyla ciddi müzik çevrelerinde büyük olay yaratmıştı.

Turquerie

Turquerie

14. yüzyılda Balkanlar’a giren, 15. yüzyılda Konstantinopolis’i fetheden, 16. yüzyılda Viyana kapılarına dayanan Osmanlı İmparatorluğu, uzun süre Avrupa’nın korkulu rüyası olmuştur. Ancak 17. yüzyıl sonlarına gelindiğinde imparatorluğun genişlemesi durmuştu. 

Sergey Parajanov Anlatıyor

Sergey Parajanov Anlatıyor

“Olabilecek en kötü hapishane koşullarıyla karşılaştığımda, bir seçim yapmak zorunda olduğumu anladım: ya dibe vuracaktım ya da bir sanatçı olacaktım.”