Korkunç Orakçı

  • 6 Kasım 2015 / 21.00
  • 15 Kasım 2015 / 14.00

Yönetmen: Bernardo Bertolucci
Oyuncular: Francesco Ruiu, Giancarlo De Rosa, Vincenzo Ciccora
İtalya, 88’, 1962, siyah-beyaz
İtalyanca Türkçe altyazıyla

Tiber Irmağı kıyısında vahşice öldürülmüş Romalı bir hayat kadının cesedi bulunur. Polis hemen bir avuç şüpheliyi toplayıp tek tek sorguya çeker; her tanıklıkla katile biraz daha yaklaşılır. Bernardo Betolucci’nin -Pier Paolo Pasolini’nin bir hikayesinden yola çıkan- bu çarpıcı ilk uzun metrajlı filminde anlatının güvenilirliğini ve gerçeğin doğasını keşfetmek için birbiriyle bağlantılı geri dönüşlerden bir dizi kullanıyor.

Pier Paolo Pasolini <br/>40. Yıldönümü

Dilenci

Pier Paolo Pasolini <br/>40. Yıldönümü

Kral Oedipus

Pier Paolo Pasolini <br/>40. Yıldönümü

Şahinler ve Serçeler

Pier Paolo Pasolini <br/>40. Yıldönümü

Matta’ya göre İncil

Pier Paolo Pasolini <br/>40. Yıldönümü

Aşk Buluşması

Pier Paolo Pasolini <br/>40. Yıldönümü

Mamma Roma

Pier Paolo Pasolini <br/>40. Yıldönümü

Aşk ve Nefret: Kağıttan Çiçek Bölümü

Pier Paolo Pasolini <br/>40. Yıldönümü

Korkunç Orakçı

Pier Paolo Pasolini <br/>40. Yıldönümü

Afrikalı Orestiade için Notlar

Pier Paolo Pasolini <br/>40. Yıldönümü

Pasolini’nin Öfkesi

Pier Paolo Pasolini <br/>40. Yıldönümü

Kehanet: Pasolini’nin Afrikası

Mark Požlep

Mark Požlep

Balkanlardan Gelen Soğuk Hava sergisi kapsamında sergide yer alan sanatçıların eserlerini paylaşmaya devam ediyoruz. Bu kez 1981, Slovenya doğumlu Mark Požlep’in sergideki “Cennetten de Garip” adlı eserini ele alıyoruz. 

Kurum Kurum Galatasaray | Besim F. Dellaloğlu

Kurum Kurum Galatasaray | Besim F. Dellaloğlu

İstanbul tek bir şehir midir? Paris’in üniversitelerinin numaralandırılması gibi bir gün İstanbul da birkaç parçaya bölünüp numaralandırılır mı? Bunlar çok zor sorular! 

Akışkan Rego

Akışkan Rego

Her ne kadar Rego, geç de olsa, çağının öncü feministlerinden biri olarak kabul edilmişse de, cinsel akışkanlığı ele alışıyla ilgili çok az şey yazılmıştır. Hatta çizim ve resimlerindeki sado-mazoşist akım, partiarka ile sömürülen kadın arasındaki klasik çatışmanın bir okuması olarak anlaşılmıştır. Türkiye ve Almanya’daki ilk müze sergileri, Rego’nun toplumsal cinsiyet ve kimlik hakkında sanıldığının çok ötesinde akışkan bir anlayışa sahip olduğunu gösteriyor.