Sadece Aşıklar Hayatta Kalır

  • 9 Kasım 2017 / 19.00
  • 19 Kasım 2017 / 15.00

Yönetmen: Jim Jarmusch
Oyuncular: Tilda Swinton, Tom Hiddleston, Mia Wasikowska, Anton Yelchin
Almanya, İngiltere, Fransa, Yunanistan, ABD, Kıbrıs, 2013, 123', renkli 
İngilizce, Fransızca, Arapça, Türkçe; Türkçe altyazılı 

Detroit ve Tanca’nın romantik perişanlığının ortasında, insanlığın eylemlerinin yönü nedeniyle bunalıma girmiş bir yeraltı müzisyeni, dirençli ve gizemli eski sevgilisiyle yeniden bir araya geliyor. Aşk hikayeleri zaten en az birkaç yüzyıl sürmüş, ama sınır tanımayan mutlulukları kısa bir süre sonra kadının çılgın ve kontrol edilemez kız kardeşi yüzünden bozuluyor. Bu bilge ama kırılgan marjinaller, çevrelerindeki modern dünya yıkılırken hayatta kalmayı başarabilecek mi? Jim Jarmusch’un Sadece Aşıklar Hayatta Kalır adlı filmi, iki ruh ikizinin zamanın sonsuzluğunda tekrar tekrar karşılaştığı, aşk ve yaşlılığın, müzik ve hayatta kalışın oluşturduğu karanlık bir hayal alemi yaratıyor.

Sıra Dışı Vampirler

Valerie ve Harikalar Haftası

Sıra Dışı Vampirler

Kuduz

Sıra Dışı Vampirler

Karanlığa Yakın

Sıra Dışı Vampirler

Cronos

Sıra Dışı Vampirler

Gir Kanıma

Sıra Dışı Vampirler

Bir Vampir Hikayesi

Sıra Dışı Vampirler

Sadece Aşıklar Hayatta Kalır

Sıra Dışı Vampirler

Gece Yarısı Sokakta Tek Başına Bir Kız

Sıra Dışı Vampirler

Aylak Vampirler

Sıra Dışı Vampirler

Deniz Kızlarının Şarkısı

Sıra Dışı Vampirler

Dönüşüm

“Sönüp gitmektense yanıp kül olmak daha iyidir”

“Sönüp gitmektense yanıp kül olmak daha iyidir”

1962’de fluxus hareketinin önde gelen üyelerinden Philip Corner, Piano Activities (Piyano Etkinlikleri) başlıklı bir performans sırasında yaptıklarıyla ciddi müzik çevrelerinde büyük olay yaratmıştı.

Rineke Dijkstra Bana Bak!

Rineke Dijkstra Bana Bak!

“Portre insanlık durumunun dışından ve de içinden bahseder, bir kişinin fiziği kadar psikolojisini de yansıtır –ya da yansıtmalıdır.”

Sergey Parajanov Anlatıyor

Sergey Parajanov Anlatıyor

“Olabilecek en kötü hapishane koşullarıyla karşılaştığımda, bir seçim yapmak zorunda olduğumu anladım: ya dibe vuracaktım ya da bir sanatçı olacaktım.”