Kalatozov’un ilk filmi onu büyük Sovyet yönetmenleri arasına soktu, doğadaki insanı şiirsel bir biçimde ele alışıyla da özellikle Dovzhenko’yla yan yana kondu. Ancak Dovzhenko’nun lirik olduğu yerde Kalatozov sert; Svanetia’ya Tuz da daha çok Buñuel’in 1932 tarihli filmi Ekmeksiz Topraklar’la karşılaştırılageldi. Buñuel için ele aldığı konuların kendisi gerçeküstü: modern zamanlarda ortaçağ koşullarıyla karşı karşıya kalan insanların kendileri de ‘ortaçağ insanı’ kalıyor. Bu film, yılın büyük bir bölümünde dış dünyayla ilişkisi kar yüzünden kesilen bir Kafkas köyündeki zor yaşamı gözler önüne seriyor. Haçlı seferlerinden kalma savunma mimarisi ve erkeklerle ölümü, kadınlarla doğumun üzerinde gören ataerkil ritüeller, yaşam gücünü zayıflatan çoraklığın (özellikle de tuz yokluğunun) bir uzantısı gibi. Kalatozov yineleme ve yan yana getirmenin, uzaklık ve aşırı yakın çekimlerin, çılgın ritimlerin şiirini kullanıyor.
Hafıza nesneleri ilişkilendikleri coğrafyanın da hafızasını taşır. Temel maddesi toprak olan seramikler üretildikleri coğrafyaya doğrudan bağlanır: Toprakla birebir ilişki kuran seramik, üretildiği toprağın hafızasını da barındırır. Kütahya’nın kaolini bol, dolayısıyla da seramik üretimine elverişli toprağı burada çeşitli tekniklerin gelişmesine ve seramik atölyelerinin kurulmasına sebep olmuştur.
Salı - Cumartesi 10.00 - 19.00
Cuma 10.00 - 22.00
Pazar 12.00 - 18.00
Müze Pazartesi
günü kapalıdır.
Çarşamba günleri öğrenciler müzeyi
ücretsiz ziyaret edebilir.
Tam: 200 TL
İndirimli: 100 TL
Grup: 150 TL (toplu 10 bilet ve üstü)