Tutkular

  • 6 Mart 2016 / 14.00
  • 8 Mart 2016 / 19.00

Yönetmen: Kira Muratova
Oyuncular: Svetlana Kolenda, Renata Litvinova, Albina Skarga
Rusya, 1994, 111’, renkli
Rusça; Türkçe altyazıyla

Muratova’nın en sıradışı filmi olan Tutkular, Rusya’daki en popüler filmi oldu ve hatta 1994’te Nikka (Rus Oscarı) En İyi Film Ödülü’nü kazandı. Sirk performansçısı Violetta, kötü bir şekilde düşünce hastaneye yatırılan jokey Sasha’yla tanışıyor. Ona ve daha çok da arkadaşlarına tutuluyor, onların atlara ve at yarışı dünyasına olan bağlılıkları Violetta’ya çok ilginç geliyor. Yeni arkadaşlarını Orta Asya’da bir aygır harasında ziyaret etmeye karar veriyor; görünürdeki amacı, sirkte başlatmayı umduğu yeni bir at gösterisi için kendine bir partner bulmak, ama aslında onları ve dünyalarını merak ediyor. Hafif gerçeküstü bir yanı olan Tutkular, günlük gerçeklikle yan yana varlığını sürdüren ve zaman zaman ona karışan bir tür altkültürün etkili ve gözleme dayanan bir portresi. Muratova bu filmde, en büyük tutkularından biri olan hayvanlarla uzun uzun çalışma fırsatı bulmuş olmaktan ne kadar hoşlandığından söz eder.

Kira Muratova <br/>Gölgede Kalan Aşk

Kısa Karşılaşmalar

Kira Muratova <br/>Gölgede Kalan Aşk

Tutkular

Kira Muratova <br/>Gölgede Kalan Aşk

Astenik Sendrom

Kira Muratova <br/>Gölgede Kalan Aşk

Akortçu

Kira Muratova <br/>Gölgede Kalan Aşk

Üç Hikaye

Kira Muratova <br/>Gölgede Kalan Aşk

Çehov’un Motifleri

“Sönüp gitmektense yanıp kül olmak daha iyidir”

“Sönüp gitmektense yanıp kül olmak daha iyidir”

1962’de fluxus hareketinin önde gelen üyelerinden Philip Corner, Piano Activities (Piyano Etkinlikleri) başlıklı bir performans sırasında yaptıklarıyla ciddi müzik çevrelerinde büyük olay yaratmıştı.

Turquerie

Turquerie

14. yüzyılda Balkanlar’a giren, 15. yüzyılda Konstantinopolis’i fetheden, 16. yüzyılda Viyana kapılarına dayanan Osmanlı İmparatorluğu, uzun süre Avrupa’nın korkulu rüyası olmuştur. Ancak 17. yüzyıl sonlarına gelindiğinde imparatorluğun genişlemesi durmuştu. 

Heykele Geçiş

Heykele Geçiş

Manolo Valdés’in resimleri, maddesel bir mevcudiyet arayışındayken, bu arayış onun heykellerinde daha da belirgindir. Her geçen yıl, bu alanda daha üretken hale gelir. Günümüzde heykel, sanatçının zamanının ve çabalarının büyük bir bölümünü kapsıyor.