Yurttan Haberler – Evden Haberler

  • 21 Kasım 2013 / 19.00
  • 29 Kasım 2013 / 19.00

Yönetmen: Amos Gitai
İsrail, Fransa , Belçika
; 97’, 2005, renkli
İbranice, İngilizce, Arapça, Fransızca; Türkçe altyazıyla

1948 savaşında Filistinli sahibi tarafından terk edilen; boş olduğu için İsrail hükümeti tarafından el konulan; 1956’da Yahudi göçmenlere kiralanan; 1980’de, burayı üç katlı bir eve dönüştürmek isteyen bir profesöre satılan bir bina... Batı Kudüs’teki bu bina, 25 yıl önceki gibi bir mikrokozmos değildir artık. İçinde yaşayanlar dağılmış, kendisi de yıkılmıştır, ama bu ortak alan, İsrail-Filistin meselesinin hem duygusal, hem de fiziksel anlamda tam merkezinde olmayı sürdürmektedir. Somut gerçekler, dağınık hikayelere ve anılara dönüşmüştür. Yeni bir kimlik, yeni bir diaspora ortaya çıkmıştır. Yurttan Haberler/Evden Haberler ile Amos Gitai, House (Ev) (1980) ve A House in Jerusalem (Kudüs’te Bir Ev) (1998) ile başlayan üçlemeyi tamamlıyor. Bir tür insan arkeolojisi yaratan Gitai, binada yaşayanlar arasında, geçmişle bugün arasında, İsraillilerle Filistinliler arasındaki ilişkiyi inceliyor. Her biri kendi içinde hem bölgenin, hem de dünyanın kaderine dair bir işarete dönüşüyor.

Vatan ve Sürgün <br/>Amos Gitai’nin Sineması

Esther

Vatan ve Sürgün <br/>Amos Gitai’nin Sineması

Kippur

Vatan ve Sürgün <br/>Amos Gitai’nin Sineması

Alila

Vatan ve Sürgün <br/>Amos Gitai’nin Sineması

Yurttan Haberler – Evden Haberler

Vatan ve Sürgün <br/>Amos Gitai’nin Sineması

Çatışma Sonu

Vatan ve Sürgün <br/>Amos Gitai’nin Sineması

Bir Gün Anlayacaksın

Vatan ve Sürgün <br/>Amos Gitai’nin Sineması

Roses à Crédit

Niko Pirosmani

Niko Pirosmani

“İsimsiz bir Mısır freski, bir Afrika putu ya da bir Girit vazosu: Pirosmani’nin işleri bunların arasında sayılmalı. Onu gerçekten algılayabilmenin tek yolu bu… Bir Pirosmani görünce, insan Gürcistan’a inanç duymaya başlar.”

Kadınlar tenisinin çehresini değiştiren kız kardeşler

Kadınlar tenisinin çehresini değiştiren kız kardeşler

Pera Film Altın Madalya: Sporda Kadın programı kapsamında 5Harfliler ile bir yazı dizisi sunuyor. Kendilerini; “kadın gündeminin peşinde, bağımsız bir internet sitesi” diye tanımlayan 5Harfliler bizim için hazırladıkları ikinci yazılarında Venus ve Serena belgeselini ele alıyor. Serinin bu ikinci yazısı Bawer Çakır’ın kaleminden!

Jean-Michel Basquiat Bana Bak!

Jean-Michel Basquiat Bana Bak!

New York sokaklarında hicivli graffitilerinin belirlemeye başladığı 1977’den 1988’deki zamansız ölümüne kadar Jean-Michel Basquiat neo-ekspresyonizm çizgisinde son derece etkili yapıtlar üretti. Bütün çalışmalarında olduğu gibi, şematik fırça darbeleriyle yapılmış bu kara maske de sanat, edebiyat, popüler kültür ve Karayip geleneğine birçok gönderme barındırıyor.