Geçip Giden Çatana
L’Atalante

  • 26 Ekim 2016 / 19.00

Yönetmen: Jean Vigo
Oyuncular: Michel Simon, Dita Parlo, Jean Dasté, Gilles Margaritis, Louis Lefebvre, Raphaël Diligent
Fransa, 1934, 89’, siyah-beyaz; Fransızca, Türkçe altyazılı

Bir film düşünelim ki, kurgusunu yönetmeni ölüm döşeğinden yönetsin ve film gösterime çıktıktan çok kısa bir süre sonra ölsün. L’Atalante (Yunan mitolojisinde bir kadın kahramanın adı) öyle bir film; aynı zamanda da şiirselliğiyle, Emir Kusturica gibi önemli bir yönetmenin Underground filmine ilham vermesiyle, sinema tarihinin en önemli filmlerinden. Köydeki yaşamının tekdüzeliğinden kaçmak için Juliette çatana işleten Jean’la evlenir. Çatanadaki yaşam özellikle yaşlı Jules Baba yüzünden zordur. Juliette Paris’i keşfetmek için, bir seyyar satıcının da özendirmesiyle, kaçar. Kocası ona önce çok kızar, onu terkeder ve bunalıma girer. Bir süre sonra Jules Baba Juliette’in peşine düşer, onu bulur ve birlikte çatanaya dönerler.

Sunum: Haydar Ergülen

Sinematek Yaşıyor!

Potemkin Zırhlısı
Bronenosets Potiomkin

Sinematek Yaşıyor!

Metropolis

Sinematek Yaşıyor!

Geçip Giden Çatana
L’Atalante

Sinematek Yaşıyor!

Sevgilim Hiroshima
Hiroshima mon amour

Sinematek Yaşıyor!

Rocco ve Kardeşleri
Rocco e i suoi fratelli

Sinematek Yaşıyor!

Salvatore Giuliano

Sinematek Yaşıyor!

Nefret
Le Mépris

Sinematek Yaşıyor!

Sekiz Buçuk

Sinematek Yaşıyor!

Persona

Sinematek Yaşıyor!

Umut

Sinematek Yaşıyor!

Konformist
Il Conformista

Sinematek Yaşıyor!

Gelin

Sinematek Yaşıyor!

Ayna
Zerkalo

Geçip Giden Çatana
L’Atalante

İstanbul: Öncesi & Sonrası

İstanbul: Öncesi & Sonrası

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Fotoğraf Koleksiyonu’ndan seçtiğimiz, 1850’lerden 1980’lere tarihlenen İstanbul fotoğraflarındaki manzara ve mekanları, bu yerlerin günümüzdeki görünümleriyle birlikte sunuyoruz!

Cumhuriyet Bayramı Kutlu Olsun!

Cumhuriyet Bayramı Kutlu Olsun!

Sanatçı Benoît Hamet, bu yıl 10. yaşını kutlayan Pera Müzesi’nin koleksiyonlarından öne çıkan eserleri yeniden yorumluyor. Hamet, hem gerçek hem kurgusal “tarihi” olaylara mizahi bir bakış sunuyor.

 

Osmanlı’da Kahve İkramı

Osmanlı’da Kahve İkramı

Osmanlı saray ve konak haremlerinde kahve ikramı törenle yapılırdı. Önce gümüş tatlı takımı ile tatlı (reçel) sunulur, ardından kahve ikramı başlardı. Kahve güğümü, tombak, gümüş veya pirinçten yapılmış, ortasında kor ateş bulunan ve kenarlarına takılı üç zincirden tutularak taşınan sitile oturtulurdu. Sitil örtüsü ise, yuvarlak, atlas veya kadifeden, sırma, sim, pul, hatta inci ve elmas işlemeli olurdu.