Gelin

  • 7 Aralık 2016 / 19.00

Yönetmen: Lütfi Ö. Akad
Oyuncular:
 Hülya KoçyiğitKerem Yılmazer, Kahraman Kıral, Ali Şen, Kamran Usluer, Aliye Rona
Türkiye, 1973, 93’, renkli, Türkçe

Gelin, Ömer Lütfi Akad'ın, Türkiye'de göç sorununu ele aldığı ünlü Gelin-Düğün-Diyet üçlemesinin 1973 yılında çekilen ilk filmi olarak Türk sinema tarihinde özel bir yer tutuyor. Filmde, daha iyi yaşam koşulları için Anadolu'dan İstanbul'a gelen kalabalık bir ailenin, bu büyük kentin yaşam pratiği ve insanı öğüten, değiştiren, paraya ve güce bağımlı kılan düzeni karşısında değerlerini yitirip çözülmesi anlatılır. Bu büyük ve geleneksel ailenin İstanbul’da yaşama ayak uydurma çabasına ayrıca zengin olma hayalleri eşlik eder. Filmde ailenin yaşadığı trajedi konu edilirken insani değeler ile kâr ve zengin olma hırsı karşı karşıya getirilir. Kazanan, büyük bir trajedi yaşanmasına rağmen insanlık olur.

Sunum: Fuat Erman

Sinematek Yaşıyor!

Potemkin Zırhlısı
Bronenosets Potiomkin

Sinematek Yaşıyor!

Metropolis

Sinematek Yaşıyor!

Geçip Giden Çatana
L’Atalante

Sinematek Yaşıyor!

Sevgilim Hiroshima
Hiroshima mon amour

Sinematek Yaşıyor!

Rocco ve Kardeşleri
Rocco e i suoi fratelli

Sinematek Yaşıyor!

Salvatore Giuliano

Sinematek Yaşıyor!

Nefret
Le Mépris

Sinematek Yaşıyor!

Sekiz Buçuk

Sinematek Yaşıyor!

Persona

Sinematek Yaşıyor!

Umut

Sinematek Yaşıyor!

Konformist
Il Conformista

Sinematek Yaşıyor!

Gelin

Sinematek Yaşıyor!

Ayna
Zerkalo

Çıplak Kadından Çıplak Tene

Çıplak Kadından Çıplak Tene

Üryan, Çıplak, Nü: Türk Resminde Bir Modernleşme Öyküsü sergisi kapsamında, Cumhuriyet Gazetesi yazarı, Marmara ve Yeditepe Üniversitesi Öğretim Görevlisi Nazlı Pektaş’ın, serginin küratörü Ahu Antmen ile yaptığı ve kısa hali Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlanan röportajın tamamını paylaşıyoruz.

Turquerie

Turquerie

14. yüzyılda Balkanlar’a giren, 15. yüzyılda Konstantinopolis’i fetheden, 16. yüzyılda Viyana kapılarına dayanan Osmanlı İmparatorluğu, uzun süre Avrupa’nın korkulu rüyası olmuştur. Ancak 17. yüzyıl sonlarına gelindiğinde imparatorluğun genişlemesi durmuştu. 

Sergey Parajanov Anlatıyor

Sergey Parajanov Anlatıyor

“Olabilecek en kötü hapishane koşullarıyla karşılaştığımda, bir seçim yapmak zorunda olduğumu anladım: ya dibe vuracaktım ya da bir sanatçı olacaktım.”