Megara

  • 23 Kasım 2023 / 13.00

Yönetmenler: Sakis Maniatis, Yorgos Tsemberopoulos
Yunanistan, 1974, 79', DCP, renkli, siyah beyaz
Yunanca; Türkçe, İngilizce altyazılı

Çağdaş Yunanistan sinemasının en önemli belgesellerinden biri olan Megara, ülkenin gördüğü en ciddi ekolojik felaketlerden birini kayda alıyor. 1973’te hükümet, bir petrol rafinerisi yapmak için ulu zeytin ağaçlarının olduğu geniş bir tarım arazisini kamulaştırma kararı alır. Toprağı ve zeytin ağaçları için ayaklanan Megara köyü sakinlerinin haklı isyanı, askeri cunta karşıtı ilk kitlesel protestolardan birine dönüşür.

Yunanistan Sineması Günleri

Prova

Yunanistan Sineması Günleri

Rom

Yunanistan Sineması Günleri

Meteor ve Gölge

Yunanistan Sineması Günleri

Fournoi, Bir Kadın Toplumu

Yunanistan Sineması Günleri

Atina

Yunanistan Sineması Günleri

Megara

Yunanistan Sineması Günleri

Helidona’nın Çocukları

Yunanistan Sineması Günleri

Doxobus

Yunanistan Sineması Günleri

Yaralı Ağaç

Yunanistan Sineması Günleri

Theofilos

Yunanistan Sineması Günleri

Diğer Mektup

Yunanistan Sineması Günleri

Kumpanya

Yunanistan Sineması Günleri

Kısa Film Seçkisi

Yunanistan Sineması Günleri

Mutlu Gün

Yunanistan Sineması Günleri

Görüşürüz

Yunanistan Sineması Günleri

Byron: Şeytan İçin Bir Ezgi

Ressamların Gözünden Osmanlı’da Kadın Giyimi

Ressamların Gözünden Osmanlı’da Kadın Giyimi

Yabancılara kapalı bir dünya olduğundan Harem’deki kadınların yaşantısı batılı ressamların ve sanat tüketicisinin en çok ilgisini çeken konulardan olmuştur. 

Mostar’ın 8 Sorununa 8 GIF

Mostar’ın 8 Sorununa 8 GIF

Pera Müzesi Blog, N’olmuş? işbirliğiyle yeni bir yazı dizisine başlıyor. “Bilindik N’olmuş? sorusunu her gün yeniden soruyor, karşımıza çıkan sayısız beklenmedik cevabı sizlerle paylaşıyoruz.

Akışkan Rego

Akışkan Rego

Her ne kadar Rego, geç de olsa, çağının öncü feministlerinden biri olarak kabul edilmişse de, cinsel akışkanlığı ele alışıyla ilgili çok az şey yazılmıştır. Hatta çizim ve resimlerindeki sado-mazoşist akım, partiarka ile sömürülen kadın arasındaki klasik çatışmanın bir okuması olarak anlaşılmıştır. Türkiye ve Almanya’daki ilk müze sergileri, Rego’nun toplumsal cinsiyet ve kimlik hakkında sanıldığının çok ötesinde akışkan bir anlayışa sahip olduğunu gösteriyor.