R.D. Laing’in ‘Düğümler’ini Filme Okumak

  • 2 Mart 2018 / 19.00
  • 3 Mart 2018 / 18.00

Yönetmen: David Lamelas
İngiltere, 1970, 15', siyah-beyaz 
İngilizce; Türkçe altyazılı
 
İskoç psikiyatristin kendisine o yılın başlarında Londra’daki buluşmalarında verdiği Düğümler kitabından çok sayıda sayfayı David Lamelas’ın filme çekmesi ile gerçekleştirilmiş. Kitap gerçek olgulara dayalı, ancak şiir veya oyun gibi okunabilmesi için paradoksal sözel modeller halinde soyutlanmış bir dizi diyalog senaryodan oluşuyor. Bunlar, farklı insan ilişkilerindeki ‘düğümleri’ ya da çıkmazları betimliyor. Laing’in aynı durumu farklı açılardan ve farklı sonlarla gösterme yöntemini, Lamelas filme segmentler aracılığıyla yansıtmış. Bu filmin ilk kısmı art ada çok sayıda sayfayı gösteriyor, her bir sayfa izleyicilerin okuyup anlamalarına yetecek bir süre perdede kalıyor. İkinci kısımda, genç bir kadını aynı sayfaları okurken görüyor ve duyuyoruz.

Bu filmin gösterimleri ücretsizdir. Rezervasyon alınmamaktadır.

Bölünmüş Benlik

Sığınak

Bölünmüş Benlik

Siz Eskiden R.D. Laing Miydiniz?

Bölünmüş Benlik

R.D. Laing’in ‘Düğümler’ini Filme Okumak

Bölünmüş Benlik

Aile Hayatı

Bölünmüş Benlik

Morvern Callar

Bölünmüş Benlik

Kevin Hakkında Konuşmalıyız

Bölünmüş Benlik

Neon Şeytan

Bölünmüş Benlik

Plaj Fareleri

Bölünmüş Benlik

Kutsal Geyiğin Ölümü

Çıplak Kadından Çıplak Tene

Çıplak Kadından Çıplak Tene

Üryan, Çıplak, Nü: Türk Resminde Bir Modernleşme Öyküsü sergisi kapsamında, Cumhuriyet Gazetesi yazarı, Marmara ve Yeditepe Üniversitesi Öğretim Görevlisi Nazlı Pektaş’ın, serginin küratörü Ahu Antmen ile yaptığı ve kısa hali Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlanan röportajın tamamını paylaşıyoruz.

Turquerie

Turquerie

14. yüzyılda Balkanlar’a giren, 15. yüzyılda Konstantinopolis’i fetheden, 16. yüzyılda Viyana kapılarına dayanan Osmanlı İmparatorluğu, uzun süre Avrupa’nın korkulu rüyası olmuştur. Ancak 17. yüzyıl sonlarına gelindiğinde imparatorluğun genişlemesi durmuştu. 

Sergey Parajanov Anlatıyor

Sergey Parajanov Anlatıyor

“Olabilecek en kötü hapishane koşullarıyla karşılaştığımda, bir seçim yapmak zorunda olduğumu anladım: ya dibe vuracaktım ya da bir sanatçı olacaktım.”