Son Kuşlar

Yönetmen: Erdoğan Tokatlı
Oyuncular: Selma Güneri, Ediz Hun, Tijen Par, Ayfer Feray, Talat Gözbak, Kenan Pars, Aliye Rona, Senih Orkan, Nurhan Nur, Tuncel Kurtiz
Türkiye, 1965, 90’, siyah-beyaz 
Türkçe; Fransızca altyazılı 

Ayşe Şasa’nın Tren adlı öyküsünden senaryolaştırılan Son Kuşlar, sade ve yalın bir anlatım tarzı benimseyen Erdoğan Tokatlı’nın yönettiği ilk filmdir. Agâh Özgüç’e göre “bütünüyle şiirsel bir sinemadır”, yönetmenin kendi ifadesiyle de “‘romantik gerçekçilik’ adıyla tanımladığı[m] bir aşk hikâyesidir”. Bir kız lisesinde öğrenci olan Ayşe, Anadolu’da görevli mühendis Oğuz’la tanışınca aralarında bir aşk tomurcuklanır. Ama Ayşe’nin ailesi öylesine bencildir ki, onu önemsemez; ablası Nesrin’i evlendirir, istediklerini elde edemeyince Ayşe’yi de evlendirmeye kalkarlar.

Bu film, Sinema Onur Ödülü’nü alan Selma Güneri için gösteriliyor.

Cinemania<br>36. İstanbul Film Festivali

Son Kuşlar

Cinemania<br>36. İstanbul Film Festivali

O da Beni Seviyor

Cinemania<br>36. İstanbul Film Festivali

Abbas Kiarostami ile 76 Dakika, 15 Saniye

Cinemania<br>36. İstanbul Film Festivali

Beni Eve Götür

Aşk ve Müzikte Ölümüne Sadakat

Aşk ve Müzikte Ölümüne Sadakat

Bu Bir Aşk Şarkısı Değil sergisi proje yöneticileri Fatma Çolakoğlu ve Ulya Soley, Nick Hornby’nin edebiyat ve müziğin yollarını kesiştiren etkileyici hikâyesi Ölümüne Sadakat’i anlatıyor! 

Geleceği Hatırlamak

Geleceği Hatırlamak

Bir koleksiyona veya arşive bakarak gelecek nasıl kurgulanabilir? Seramiğin dayanıklı yapısı onu hayal edebildiğimiz zamanın sonuna dek kalıcı kıldığından geleceğin nasıl hatırlanabileceğini bir seramik koleksiyonu aracılığıyla düşünmek zihin açıcı olabilir. Sergi kapsamında üretilen eserler, geçmişe dair önemli ipuçları taşıyan bir koleksiyonu taze bir perspektifle ele alma ve geleceği hatırlamaya dair bir adım atma potansiyeli taşıyor. 

Osmanlı’da Kahve İkramı

Osmanlı’da Kahve İkramı

Osmanlı saray ve konak haremlerinde kahve ikramı törenle yapılırdı. Önce gümüş tatlı takımı ile tatlı (reçel) sunulur, ardından kahve ikramı başlardı. Kahve güğümü, tombak, gümüş veya pirinçten yapılmış, ortasında kor ateş bulunan ve kenarlarına takılı üç zincirden tutularak taşınan sitile oturtulurdu. Sitil örtüsü ise, yuvarlak, atlas veya kadifeden, sırma, sim, pul, hatta inci ve elmas işlemeli olurdu.