Söyleşi: Polonya Canlandırma Sineması

Polonya Deneysel Canlandırma Sineması
Polonya ve Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin başlamasının 600. yılı şerefine festival kapsamında toplam kırk deneysel animasyon filmden oluşan üç programlık özel bir bölüm hazırlandı. Bu bölüme paralel olarak Polonya canlandırma sinemasının en yaratıcı yönetmenlerinden Mariusz Wilczyński ve film eleştirmeni Adriana Prodeus bu konu hakkında bir söyleşi yapacak ve deneysel canlandırma sineması ile görsel sanatlar arasındaki ilişki üzerine konuşacaklar.

Katılımcılar: Mariusz Wilczyński, Adriana Prodeus
Pera Müzesi Oditoryum

33. İstanbul Film Festivali<br> Polonya Deneysel Canlandırma Sineması

Polonya Deneysel Canlandırma Sineması 1

33. İstanbul Film Festivali<br> Polonya Deneysel Canlandırma Sineması

Polonya Deneysel Canlandırma Sineması 2

33. İstanbul Film Festivali<br> Polonya Deneysel Canlandırma Sineması

Polonya Deneysel Canlandırma Sineması 3

33. İstanbul Film Festivali<br> Polonya Deneysel Canlandırma Sineması

Söyleşi: Polonya Canlandırma Sineması

Geleceği Hatırlamak

Geleceği Hatırlamak

Bir koleksiyona veya arşive bakarak gelecek nasıl kurgulanabilir? Seramiğin dayanıklı yapısı onu hayal edebildiğimiz zamanın sonuna dek kalıcı kıldığından geleceğin nasıl hatırlanabileceğini bir seramik koleksiyonu aracılığıyla düşünmek zihin açıcı olabilir. Sergi kapsamında üretilen eserler, geçmişe dair önemli ipuçları taşıyan bir koleksiyonu taze bir perspektifle ele alma ve geleceği hatırlamaya dair bir adım atma potansiyeli taşıyor. 

Aşk ve Müzikte Ölümüne Sadakat

Aşk ve Müzikte Ölümüne Sadakat

Bu Bir Aşk Şarkısı Değil sergisi proje yöneticileri Fatma Çolakoğlu ve Ulya Soley, Nick Hornby’nin edebiyat ve müziğin yollarını kesiştiren etkileyici hikâyesi Ölümüne Sadakat’i anlatıyor! 

Osmanlı’da Kahve İkramı

Osmanlı’da Kahve İkramı

Osmanlı saray ve konak haremlerinde kahve ikramı törenle yapılırdı. Önce gümüş tatlı takımı ile tatlı (reçel) sunulur, ardından kahve ikramı başlardı. Kahve güğümü, tombak, gümüş veya pirinçten yapılmış, ortasında kor ateş bulunan ve kenarlarına takılı üç zincirden tutularak taşınan sitile oturtulurdu. Sitil örtüsü ise, yuvarlak, atlas veya kadifeden, sırma, sim, pul, hatta inci ve elmas işlemeli olurdu.