Doktor Antonio’nun Baştan Çıkışı

  • 26 Ekim 2013 / 13.00
  • 3 Kasım 2013 / 13.00

Yönetmen: Federico Fellini
Oyuncular: Anita Ekberg, Peppino de Filippo
İtalya ve Fransa 53’, 1962, siyah-beyaz
İtalyanca, Türkçe altyazıyla


Fellini’nin Boccaccio ’70 derlemesine yaptığı katkı; sansür, şehvet ve din hakkında komedi tarzında küçük bir mesel. Anita Ekberg’i baştan çıkarıcı bir biçimde süt satarken gösteren bir ilan, kamu ahlakı konusunda muhafazakar bir savaş yürüten bir adama fazla gelir.

Sinemanın Kazanovası<br/>Fellini

Beyaz Şeyh

Sinemanın Kazanovası<br/>Fellini

Aylaklar

Sinemanın Kazanovası<br/>Fellini

Tatlı Hayat

Sinemanın Kazanovası<br/>Fellini

Doktor Antonio’nun Baştan Çıkışı

Sinemanın Kazanovası<br/>Fellini

Ruhların Giulietta’sı

Sinemanın Kazanovası<br/>Fellini

Şeytanın Kurbanları

Sinemanın Kazanovası<br/>Fellini

Palyaçolar

Sinemanın Kazanovası<br/>Fellini

Roma

Sinemanın Kazanovası<br/>Fellini

Ginger ve Fred

Doktor Antonio’nun Baştan Çıkışı

Osmanlı’da Kahve İkramı

Osmanlı’da Kahve İkramı

Osmanlı saray ve konak haremlerinde kahve ikramı törenle yapılırdı. Önce gümüş tatlı takımı ile tatlı (reçel) sunulur, ardından kahve ikramı başlardı. Kahve güğümü, tombak, gümüş veya pirinçten yapılmış, ortasında kor ateş bulunan ve kenarlarına takılı üç zincirden tutularak taşınan sitile oturtulurdu. Sitil örtüsü ise, yuvarlak, atlas veya kadifeden, sırma, sim, pul, hatta inci ve elmas işlemeli olurdu.

Bir Dönüm Noktası Olarak “Yılbaşı”: <br>Pera Film'den Alternatif Yılbaşı İzleme Listesi

Bir Dönüm Noktası Olarak “Yılbaşı”:
Pera Film'den Alternatif Yılbaşı İzleme Listesi

Yeni yıl, sadece takvimdeki bir değişiklikten ibaret değil. Geçmişin ağırlığının hissedildiği bazen de geleceğin belirsizliğiyle yüzleşildiği bir dönüm noktası olabilir. Pera Film bu yılbaşında, beyazperdenin umut, pişmanlık, nostalji ve yeni başlangıçlar etrafında şekillenen hikâyelerine odaklanıyor.

Sergey Parajanov Anlatıyor

Sergey Parajanov Anlatıyor

“Olabilecek en kötü hapishane koşullarıyla karşılaştığımda, bir seçim yapmak zorunda olduğumu anladım: ya dibe vuracaktım ya da bir sanatçı olacaktım.”