Yönetmen: Pier Paolo Pasolini, Giuseppe Bertolucci
Oyuncular: Giorgio Bassani, Renato Guttuso, Giuseppe Bertolucci
İtalya, 83’, 2008, siyah-beyaz, renkli
İtalyanca Türkçe altyazıyla
1962 yılında Pasolini İtalyan bir haber film yapımcısı tarafından şirketin film arşivinden uzun metrajlı bir film yaratmaya davet edildi. Görüntülerin kapsamlı zenginliğinden ilham alan Pasolini, “burjuva dünyasının gerçek dışılığına karşı bir öfke gösterisi” olacak bir film yapmaya koyuldu. Sovyet bloku ve çeşitli sömürgecilik karşıtı hareketlerin görüntülerini haber filmlerinin tümleyicisi ve karşıtı olarak birleştirerek, Marilyn Monroe’nun ölümü üzerine dokunaklı bir düşünüşle zirve noktasına ulaşan, modern dünyanın politik açıdan keskin bir eleştirisini ortaya koydu. Tartışmalar ve gişe başarısızlığından korkan yapımcı Pasolini’den filmin özgün halini bir saatten kısa sürecek şekilde kesmesini istedi ve ardından da yanına filmin Giovanni Guareschi imzalı, sağcı bir benzerini ekleyerek iki bölümü tek bir film haline getirdi. Pasolini tarafından reddedilen bu versiyon gerçekten başarısız oldu. Her ne kadar Pasolini’nin özgün versiyonu hala kayıp olsa da Giuseppe Bertolucci’nin Cineteca di Bologna’da ilk versiyonda kullanılan plan listesi ve diyalog kopyalarının yanında Pasolini’nin film müziği üzerine notlarına da dayanarak yaptığı iddialı bir rekonstrüksiyon kısa süre önce tamamlandı.
Hafıza nesneleri ilişkilendikleri coğrafyanın da hafızasını taşır. Temel maddesi toprak olan seramikler üretildikleri coğrafyaya doğrudan bağlanır: Toprakla birebir ilişki kuran seramik, üretildiği toprağın hafızasını da barındırır. Kütahya’nın kaolini bol, dolayısıyla da seramik üretimine elverişli toprağı burada çeşitli tekniklerin gelişmesine ve seramik atölyelerinin kurulmasına sebep olmuştur.
Jean-Léon Gérôme, 19. yüzyıl ikinci yarısının en tanınmış sanatçıları arasında yer alır. Akademik resmin en ateşli savunucularından olan Gérôme, İzlenimcilik gibi modern akımlara karşı kişisel bir savaş yürütmüştür. Yaşamının son dönemlerinde, karşı çıktığı akımların yükselişiyle eski popülerliğini kaybetmeye başlasa da 20. yüzyılda da pek çok başka akademik ressam gibi unutulup gitmemiştir.
Janine Antoni, 1990’larda, kimlik inşası meselesine odaklanmaya başladı. Yala ve Sabunla isimli yapıtını, klasik heykel geleneğine uygun olarak, doğrudan kendi bedeninden aldığı kalıptan yola çıkarak yaptı. Bu büstleri sıra dışı kılan ise, sabun ve çikolata gibi tüketim maddelerinden yapılmış olmaları.
Salı - Cumartesi 10.00 - 19.00
Cuma 10.00 - 22.00
Pazar 12.00 - 18.00
Müze Pazartesi
günü kapalıdır.
Çarşamba günleri öğrenciler müzeyi
ücretsiz ziyaret edebilir.
Tam: 200 TL
İndirimli: 100 TL
Grup: 150 TL (toplu 10 bilet ve üstü)