Ibiye Camp, 2020
5’58” 

Shirley’nin Ardında yüz tanıma sistemlerinin geliştirilmesinde ortaya çıkan sömürgeci anlatıları, film kimyasında koyu tenin nasıl hesaba katılmadığını ve şimdi de yüz tanıma yazılımlarınca koyu tenin nasıl görmezden gelindiğini araştırarak yapısöküme uğratıyor ve yeniden değerlendiriyor.

Fotoğrafçılıkta ten rengi için renk dengesi ayarlanırken referans olarak “Shirley kartları” kullanılırdı. Bu kartlar genelde açık renkli kıyafetler giymiş tek başına bir beyaz kadını ve mavi, yeşil ve kırmızıdan oluşan renkli kare blokları gösterirdi. Kimyasallar kırmızı, sarı ve kahverengi tonlarını bozardı, bu yüzden daha koyu tenli insanların fotoğrafları hatalı çıkardı. Mobilya ve çikolata üreticilerinin ahşap damarlarını ve çikolata çeşitlerini ayırt etmenin imkânsızlığı nedeniyle şikâyet etmeye başlamasına kadar kullanılan bu film geliştirilmedi. Bugün teknolojide hâlâ çoğunlukla açık ten rengi standart sayılır, yüz tanıma sistemleri bazen beyaz olmayan insanları kaydetmez.

Dijital görüntüleme teknolojisinde var olan algoritmik sapma insanların önyargılarına dayanıyor. Yapay zekâ üretmeye çalışırken kaçınılmaz şekilde insan zekâsını yeniden üretiyoruz. Yapay zekâ, bizim davranışlarımızı yansıtan ve genellikle de bunların olumsuz yönlerini güçlendiren veri havuzlarından örüntüler elde eder. Empati, içkin bakış açılarının daha fazla sorgulanması gereken yapay zekâ, veri kümeleri ve algoritmalar gibi alanlarda gittikçe daha fazla önem kazanıyor.

Empati Seansları <br> 5. İstanbul Tasarım Bienali

Hamam

Empati Seansları <br> 5. İstanbul Tasarım Bienali

Cura

Empati Seansları <br> 5. İstanbul Tasarım Bienali

Karanlık Kökenler

Empati Seansları <br> 5. İstanbul Tasarım Bienali

Bilinç Akışı / Hasankeyf Mağaraları

Empati Seansları <br> 5. İstanbul Tasarım Bienali

Robo-kıyamet Manifestosu: Özgürlük için tekno-politikalar

Empati Seansları <br> 5. İstanbul Tasarım Bienali

Shirley’nin Ardında

Empati Seansları <br> 5. İstanbul Tasarım Bienali

KAPS Adası’nda Parti

Empati Seansları <br> 5. İstanbul Tasarım Bienali

Dip Akıntısı

Jean-Michel Basquiat Bana Bak!

Jean-Michel Basquiat Bana Bak!

New York sokaklarında hicivli graffitilerinin belirlemeye başladığı 1977’den 1988’deki zamansız ölümüne kadar Jean-Michel Basquiat neo-ekspresyonizm çizgisinde son derece etkili yapıtlar üretti. Bütün çalışmalarında olduğu gibi, şematik fırça darbeleriyle yapılmış bu kara maske de sanat, edebiyat, popüler kültür ve Karayip geleneğine birçok gönderme barındırıyor.

Birbirini anlamak mümkün mü? <br>  Berlinde De Bruyckere

Birbirini anlamak mümkün mü?
Berlinde De Bruyckere

İki insan figüründen oluşan heykelde, figürler sanki aralarında fısıldaşıyormuş gibi, birbirine dolanmış ya da iyice eğilmiş halde, başlarından aşağı sarkan çiçek desenli bir battaniyenin altında dikilmektedir. 

Niko Pirosmani

Niko Pirosmani

“İsimsiz bir Mısır freski, bir Afrika putu ya da bir Girit vazosu: Pirosmani’nin işleri bunların arasında sayılmalı. Onu gerçekten algılayabilmenin tek yolu bu… Bir Pirosmani görünce, insan Gürcistan’a inanç duymaya başlar.”