Calum Bowden, 2020
11’36”

Karanlık Kökenler
 insanları Dünya’nın derinliklerindeki yaşamın tartışmalı kökenlerini deneyimlemeye davet eden, bilginin kıyısına doğru bir sanal gerçeklik yolculuğu. Hikâye, hiç güneş ışığı almadan aşırı sıcaklık seviyelerinde ve aşırı basınç altında gelişen yaratıkların, olağanüstü çevre koşullarında yaşayabilen organizmaların bilimsel gizemini çözmek üzere insan, bakteri, jeoloji ve makinelerin bakış açıları arasında geçişler yapıyor. Bu organizmalar insan yaşamını kâinatta yeniden konumlandırmayı mümkün kılabilir.

Empati Seansları <br> 5. İstanbul Tasarım Bienali

Hamam

Empati Seansları <br> 5. İstanbul Tasarım Bienali

Cura

Empati Seansları <br> 5. İstanbul Tasarım Bienali

Karanlık Kökenler

Empati Seansları <br> 5. İstanbul Tasarım Bienali

Bilinç Akışı / Hasankeyf Mağaraları

Empati Seansları <br> 5. İstanbul Tasarım Bienali

Robo-kıyamet Manifestosu: Özgürlük için tekno-politikalar

Empati Seansları <br> 5. İstanbul Tasarım Bienali

Shirley’nin Ardında

Empati Seansları <br> 5. İstanbul Tasarım Bienali

KAPS Adası’nda Parti

Empati Seansları <br> 5. İstanbul Tasarım Bienali

Dip Akıntısı

18 ve 19. Yüzyıl Resimlerinde Camiler

18 ve 19. Yüzyıl Resimlerinde Camiler

Batılı ressamların eserlerinde camiler İstanbul kentinin kimliğini yansıtan başlıca mimari unsurlar olarak karşımıza çıkar. Bazen resimde gösterilen kentin İstanbul olduğunu sadece camilere bakarak anlayabiliriz. Detaylar gerçekle uyuşmasa da, deniz ve ufukta bazen abartılı ölçülerle verilen camiler mekanın tartışmasız biçimde İstanbul olduğunu söyler bize. 

Giacometti Paris’te

Giacometti Paris’te

Serginin ikinci bölümü Alberto Giacometti’nin 1922-1935 arasında, Post-Kübist sanatçılar ve Gerçeküstücü akımla ilişkisi, Paris’te yaptığı önemli bir heykel grubu, Paris’teki ilk yıllarını ve dönemin sanat sahnesinde oynadığı belirleyici rolü açığa vuruyor.

Osmanlı’da Kahve İkramı

Osmanlı’da Kahve İkramı

Osmanlı saray ve konak haremlerinde kahve ikramı törenle yapılırdı. Önce gümüş tatlı takımı ile tatlı (reçel) sunulur, ardından kahve ikramı başlardı. Kahve güğümü, tombak, gümüş veya pirinçten yapılmış, ortasında kor ateş bulunan ve kenarlarına takılı üç zincirden tutularak taşınan sitile oturtulurdu. Sitil örtüsü ise, yuvarlak, atlas veya kadifeden, sırma, sim, pul, hatta inci ve elmas işlemeli olurdu.