Meriem Bennani, 2018
26’ 

KAPS Adası’nda Parti, “yasadışı” şekilde okyanusları ve sınırları aşan mültecilerin ve göçmenlerin tutulduğu, Atlas Okyanusu’nun ortasındaki KAPS Adası sakinlerinin izini sürüyor. KAPS Adası’nda Parti uluslararası seyahat ışınlanmaya dönüştüğünde, ABD tarafından alıkonan göçmenlere dayatılan (fiziksel ve psikolojik) yerinden etme planlarını tasavvur ediyor. Bennani için özdeşleşmenin sınırlılığı genelde diasporayı tanımlıyor. KAPS, coğrafyanın uç noktaları, vatandaşlık hâlleri, yaşlar ve cinsiyetler arasında var olan sakinleriyle bu sınırlılığın fiziksel bir tezahürü.

Empati Seansları <br> 5. İstanbul Tasarım Bienali

Hamam

Empati Seansları <br> 5. İstanbul Tasarım Bienali

Cura

Empati Seansları <br> 5. İstanbul Tasarım Bienali

Karanlık Kökenler

Empati Seansları <br> 5. İstanbul Tasarım Bienali

Bilinç Akışı / Hasankeyf Mağaraları

Empati Seansları <br> 5. İstanbul Tasarım Bienali

Robo-kıyamet Manifestosu: Özgürlük için tekno-politikalar

Empati Seansları <br> 5. İstanbul Tasarım Bienali

Shirley’nin Ardında

Empati Seansları <br> 5. İstanbul Tasarım Bienali

KAPS Adası’nda Parti

Empati Seansları <br> 5. İstanbul Tasarım Bienali

Dip Akıntısı

Zamane Öyküleri: Cihangir <br>Özge Baykan Calafato

Zamane Öyküleri: Cihangir
Özge Baykan Calafato

Zamane İstanbulları sergisinden ilham alan öykü serisi Zamane Öyküleri, Özge Baykan Calafato’nun öyküsü “Cihangir” ile devam ediyor! Bu seri, yazarların sergide yer alan fotoğraflardan esinle kaleme aldığı kısa öyküleri bir araya getiriyor.

Şarkını Yaz, Kaydet ve Dinle! “The Komodo Ejderha”

Şarkını Yaz, Kaydet ve Dinle! “The Komodo Ejderha”

Pera Öğrenme’nin Bu Bir Aşk Şarkısı Değil: Video Sanatı ve Pop Müzik İlişkisi sergisi kapsamında ve müzik terapisti Danny Lundmark eğitmenliğinde gerçekleştirilen, 7-14 yaş grubuna yönelik “Şarkını Yaz, Kaydet ve Dinle!” atölyesinde çocuklar kendi şarkılarını bestelediler!

Modernite  Moderni İnşa Etmek / Moderni Yeniden Biçimlendirmek

Modernite Moderni İnşa Etmek / Moderni Yeniden Biçimlendirmek

Bir koleksiyonun en az dört kuşak boyunca aktarılması gerektiğine inanan ve bunu bir bayrak yarışına benzeten Nahit Kabakcı’nın 1980’lerden itibaren oluşturmaya başladığı Huma Kabakcı Koleksiyonu Türkiye’de, bilinçli ve sürekliliği olan az sayıdaki koleksiyondan biri.